İşgalci güç İsrail’de siyasi yetkililer tahrif edilmiş dini kitaplar üzerinden katliamlarını meşrulaştırmaya çalışırken, Siyonist hahamlar da işgalci orduya adeta emir veriyor. Hastanelerin vurulmasına onay veren Siyonist hahamların, Gazze içindeki sivil nüfusun arasında giren İsrailli askerlerin her türlü işkence ve saldırılarına da yeşil ışık yakmasından endişe ediliyor. 2016 yılında İsrail ordusuna başhaham olarak atanan ve şu an tuğgeneral pozisyonunda görev yapan Amid Eyal Karim’in kirli sicili bu endişenin haklılığını ortaya koyuyor. Şu an işgalci orduda en üst rütbe korgenerallik.
Karim’in, 2002 yılındaki bir konuşmasında İsrail ordusuna “tecavüz onayı” verdiği biliniyor. 2002 yılındaki bir yazısında haham Karim, “askerlerin savaş sırasında kadınlara tecavüz etmesine izin verilip verilmediği” sorusuna “Savaş sırasında ordunun zindeliğini ve askerlerin moralini korumanın bir parçası olarak, tevazu duvarlarını “yıkmaya” ve “Musevi olmayan çekici kadınlarla, göz önünde bulundurmaksızın, kendi istekleri dışında yalan söyleyerek kötü eğilimleri tatmin etmeye” izin verildiği iğrenç cevabını vermişti.
2016 yılında haham Karim’in İsrail ordusuna baş haham olarak atanması büyük tartışmalara neden olurken, 150 Siyonist haham “Meşru Tevrat pozisyonları nedeniyle hahamın atanmasını geçersiz kılma girişimi, İsrail Devleti ve İsrail Savunma Kuvvetleri’ndeki tüm Tevrat dünyasına ciddi zarar verecek bir girişimdir” açıklamasıyla kendisine destek çıkmıştı. İşgalci gücün Nekbe döneminde Filistinli kadınlara yönelik saldırıları biliniyor.
Kasım ayında İsrail’de 43 haham, Gazze Kasabı Başbakan Binyamin Netanyahu’ya, Hamas mensuplarının abluka altındaki Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde saklanması ve sivilleri kalkan kullanması durumunda, buranın vurulmasında bir beis olmadığını, dini açıdan caiz olduğunu içeren bir yazı göndermişti. Yazıdan kısa bir süre sonra işgalci güç Şifa hastanesinde insanlık suçuna imza atmıştı.
Yakın zamanda ortaya çıkan bir başka videoda ise İsrail ordusunun Nahal Tugayı üssünün hahamı Amichai Friedman’ın, askerlere hitaben, “Bu topraklar bizim. Hepsi. Gazze ve Lübnan dahil. Vadedilmiş Topraklar’ın tamamı bizim. Büyük çapta geri döneceğiz” dediği görüldü. Bu sözleri alkışlayan askerler “Gazze’yi fethet” sloganları attı. İsrail’in tahrif edilmiş dini metinlerindeki ‘Vadedilmiş Topraklar’ Türkiye’nin bir bölümünü de kapsıyor.
