Gaziantep’te darp edilerek öldürüldüğü iddia edilen ve cesedi bir mağazadaki derin dondurucuda bulunan 3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay olayına ilişkin 3. duruşma görüldü. Olaya ilişkin 2 tutuklu sanığın yargılandığı davada üçüncü duruşma Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanıklar Mehmet Aksu ve Muhabbet Toz duruşmaya SEGBİS üzerinden katıldı. Duruşma salonunda baba Abdurrahman Erbay ve avukatı Yasin Korkmaz, Gaziantep Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları, anne Melissa İlhan’ın avukatı Mustafa Murat Gül, sanık Mehmet Aksu’nun avukatı Ali Salman ve diğer sanık Muhabbet Toz’un avukatı Yakup Koca yer aldı.
“MAKTULÜN MEZARININ OLMASINI İSTEDİĞİM İÇİN CESEDİNİ BUZDOLABINA KOYDUK”
Sanık Mehmet Aksu, “Teslim olmadan 2 gün önce Avukat Onur İ. ile görüştüm. Zaten teslim olma niyetim vardı. Onur bey de bu duruma şahittir. Kendisi bana konum da atmıştır. Bu hususların dikkate alınmasını isterim. Pişmanlığımı da dile getirdim. Maktulün mezarının olmasını da istemiştim. Zaten bu nedenle cesedi buzdolabına koyduk. Farklı bir amacım olsaydı cesedi ortadan kaybederdim” dedi.
“KİMİ BANA CESEDİ YAKMAMI KİMİ TİNER DÖKMEMİ ÖNERDİ”
Duruşma sırasında şok ifadeler kullanan, olay yerine geldiğin Lina Nazlı’nın zaten öldüğünü belirten ve cesedi ortadan kaldırması için bazı kişilerle fikir alışverişinde bulunduğunu söyleyen sanık Mehmet Aksu, “Bazı kişiler ile fikir alış verişinde bulundum. Kimi bana cesedi yakmamı kimi tiner dökmemi önerdi. Ben olayın aydınlanacağını düşündüğüm için bu şekilde bir eylemde bulunmadım. Ben de 3 çocuk babasıyım. Farklı bir eylemde bulunsaydım teslim olmak yerine kendi canıma kıyardım. Çocuk ben geldiğimde yaşıyor ise neden Muhabbet Toz veya Melisa ambulansı aramamış ve neden bana haber verdiler. Bana haber vermelerinin nedeni cesedi saklamak içindir. Ben gittiğimde zaten çocuk vefat etmişti. Önceki olayda da çocuğu hastaneye ben götürmüştüm” dedi.
“ÇOCUK GİTTİĞİMDE YAŞASAYDI HASTANEYE GÖTÜRÜRDÜM”
Sanık Aksu, “Ben Muhabbet’in yanına ilk gittiğimde Melissa orada değildi. Saklandı mı başka bir yere mi gitti veya hiç gelmedi mi bilemiyorum. Çocuk gittiğimde yaşasaydı arabam ile doğrudan hastaneye götürürdüm” ifadelerini kullandı.
“MAKTULÜN YAŞADIĞINA İLİŞKİN BİR TESPİT YAPILAMADI”
Sanık Mehmet Aksu’nun avukatı savunmasında, “Teslim olduğu günü sabahı saat 08.30-09.00 sıralarında Mehmet Aksu beni aradı. Büroya geldi durumu anlattı. Daha sonra saat 10.00-11.00 civarlarında Cinayet Büro Amirliğine gittim. Oradaki polis memurlarına durumu anlattım. Mehmet Aksu’nun teslim olmak istediğini de belirttim. Öğleden sonra da Mehmet Aksu kolluk görevlilerine teslim oldu. Dolayısıyla olayın Müge Anlı’nın programı ile bir ilgisi yoktur. Mehmet Aksu kendi iradesiyle teslim oldu. Kendisi bana 2 gün öncesinden beri teslim olmak istediğini söylüyordu. Detaylı soruşturmada Mehmet Aksu’nun eve geldiğinde maktulün yaşadığına ilişkin bir tespit yapılamadı. İddianamede son kısmında da bu duruma yer verilmiştir. Suç vasfının delilleri karartma veya gizleme suçu olarak değişeceği kanaatindeyiz. Müvekkilin tahliyesini talep ederiz. Ayrıca Osman Ş.’nin açık kimlik ve adres bilgilerinin celse arasında dosyaya sunacağız” dedi.
“MEHMET AKSU’NUN MUHABBET’İN YANINDA OLDUĞU SAPTANMIŞTIR”
Anne Melissa İlhan’ın avukatı Mustafa Murat Gül savunmasında, “Sanık Mehmet Aksu’nun karakol ifadesi ile mahkeme savunması çelişkilidir. Otopsi raporuna göre olay 14:30 da gerçekleştiği belirtmiştir. HTS kayıtlarına göre saat 14.38’de sanık Mehmet Aksu’nun sanık Muhabbet’in yanında olduğu saptanmıştır. Süre çok kısadır ve maktulün hayatta olduğu kabul edilmelidir. Muhabbet Toz’un da buna yönelik beyanları vardır” dedi.
Duruşmada tanıklar Kiraz A. ve Osman Ş.’nin hakkında ise adres araştırması yapılmasına ve adresi tespit edildiğinde hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine karar verildi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.