Kurucu ortak ve icra kurulu başkanı, yapay zeka üstünlüğü için küresel bir yarış başlatmış, OpenAI’ın çok daha büyük rakiplerini geçmesine yardımcı olmuş ve bu noktada düzenli olarak Bill Gates ve Steve Jobs ile karşılaştırılmıştı. Oysa OpenAI’ın geliştirici konferansından sadece 11 gün sonra Altman kendi şirketinden kovulacaktı. Altman’a sadık yöneticiler ve yatırımcılar hızlı bir şekilde önemli ismi geri getirmek için güçlü bir girişim başlatacak ve en nihayetinde ise yönetim kurulu bunları görmezden gelerek Altman’ın yerine eski Twitch CEO’su Emmett Shear’i işe alacaktı. Sam Altman ise Microsoft’un kurduğu yeni yapay zeka ekibinin başına geçecekti.
Altman: OpenAI’ı OpenAI yapan kişi
6 Kasım’da şirketin ilk geliştirici konferansında, Altman’a yönelik alkış, evrensel görünüyordu. Fortune 500 şirketlerinin %92’sinden fazlası da dahil olmak üzere 2 milyon müşteri OpenAI’ı ve Altman’ı yükseltiyordu.
Bunun en büyük nedeni, şirkete 13 milyar dolar yatırım yapan ve Altman’ı, bulut bilişimin belirli kategorilerinde Google ve Amazon gibi rakiplerini geride bırakmasına neden olan, Bing arama motorunu yeniden canlandıran ve şirketi en yeni yazılım kategorisinde lider konuma getiren Microsoft idi.
6 Kasım’daki etkinlikte Altman, Microsoft CEO’su Satya Nadella’yı sahneye davet ederek ortaklık hakkında ne düşündüğünü sormuştu. Nadella, gülümseyerek bu soruyu basit bir şekilde cevapladı: “Sizi seviyoruz çocuklar.” Nadella aynı zamanda Altman’a ‘sihirli bir şey inşa ettiği’ için teşekkür de etmişti.
Kesin olan şey şu; OpenAI yönetim kurulunun çoğunluğu yapay zekanın risklerinden derin endişe duyuyor. Ancak herkes bu senaryoyu ciddiye almıyor. Altman da dahil olmak üzere diğer yapay zeka liderleri, bu tür endişelerin yönetilebileceğini ve yapay zekanın geniş çapta kullanılabilir hale getirilmesinin potansiyel faydalarının risklerden daha ağır bastığını savunuyor.
Şüpheciler galip geldi
Cuma günü, 17 Kasım tarihinde şüpheciler galip gelmiş ve yönetim kurulu, yaşayan en ünlü kuruculardan biri aniden görevden alma kararını onaylamıştı. Kararın açıklanmasından beri OpenAI, yumuşak bir geçiş için neredeyse hiç çaba göstermedi. Karar metninde bile Altman’ın dürüst olmadığı ima edildi: “iletişimlerinde tutarlı bir şekilde samimi değildi”
OpenAI Operasyon Direktörü Brad Lightcap daha sonra çalışanlara gönderdiği bir notta Altman’ı görevi kötüye kullanmakla suçlamadığını, görevden alınmasını güvenlik konusundaki bir tartışmaya değil, “iletişimdeki bir bozulmaya” bağladığını söyledi. Nadella’nın düşüncelerini bilen bir kişiye göre, yönetim kurulu Microsoft’a danışmadan hareket etmiş ve önemli bir iş ortağının aceleyle feshedilmesi Nadella’yı “öfkelendirmişti”.
Altman’ı geri getirme planları
Kovulmasının ardından Altman’ın rakip bir şirket kurmayı planladığı, yatırımcıların ise onu şirkete geri getirmeye çalıştığı biliniyor. Öyle ki, OpenAI çalışanları cumartesi günü büyük bir kampanya başlatarak Altman’a desteklerini ifade etmişti. Hatta bazı bazı yatırımcılar OpenAI’deki varlıklarının değerini sıfıra indirmeyi düşünüyordu. Tüm bunlar OpenAI yönetim kurulunu istifa etmeye yöneltmek ve hatalarından geri dönmeleri için yapılıyordu.
Nadella’nın düşüncelerini bilen bir kaynak, Microsoft CEO’sunun Altman’ın potansiyel geri dönüşünü savunduğunu ve Altman’ın yeni girişimini desteklemekle de ilgileneceğini söyledi. Kaynak, yönetim kurulunun yeniden düşünmemesi halinde, OpenAI mühendislerinin büyük bir bölümünün önümüzdeki günlerde istifa edeceğini öngördü…
OpenAI hedeflerinden şaştı mı?
OpenAI, Altman ve Elon Musk‘ın da aralarında bulunduğu bir ekip tarafından kurulduğunda asıl amacı, 2015 yılında yapılan bir duyuruda belirtildiği gibi, “dijital zekayı insanlığa bir bütün olarak fayda sağlaması en muhtemel şekilde geliştirmekti”.
Kuruluş kendi iyiliği için finansal kazanç peşinde koşmayacak, bunun yerine kâr amaçlı çabalar üzerinde bir kontrol görevi görecek ve yapay zekânın güvenli bir şekilde dağıtılmasını sağlayacaktı. Musk, girişimin ilk finansmanının çoğunu sağlamıştı ve ilk başlarda Ilya Sutskever‘in şirketin baş bilim insanı olarak işe alınmasına yardımcı olmuştu.
Bu arada Musk, Sutskever’i işe almasının Google’ın kurucu ortağı Larry Page ile olan dostluğunu sona erdirdiğini de sözlerine ekledi. Ancak Musk‘ın kendisi daha sonra Altman’dan uzaklaştı, 2018’de OpenAI’den ayrılmış ve finansman desteğini kesmişti.
Sonuç olarak Altman’ın paraya ihtiyacı vardı zira risk sermayesi şirketleri ve büyük teknoloji şirketleri iddialı yapay zeka çalışmalarını desteklemekle ilgileniyordu. Bu sermaye havuzundan yararlanmak için, kâr amacı gütmeyen kuruluşun “kâr sınırlaması olan” bir şirket olarak tanımladığı yeni bir yan kuruluşunu kurdu. Altman, kurucu ve CEO pozisyonuna rağmen, şirkette hiçbir hissesi olmadığını da açıklamıştı. Bu yılın başında ise OpenAI’ın %49’unu Microsoft’a satmış ve Microsoft’a yönetim kurulunda hiçbir koltuk vermemişti. Şirketteki nihai güç Altman, Sutskever ve Brockman’dan oluşan yönetim kurulundaydı.
Şubat ayında Musk, X’te OpenAI’ın artık “Google’a karşı bir denge unsuru olmadığından, Microsoft tarafından etkin bir şekilde kontrol edilen kapalı kaynaklı, azami kâr amacı güden bir şirket haline geldiğinden” şikayet etmişti.
Sam Altman’dan yeni hamleler
Altman aynı zamanda kendisini ve yatırımcılarını zenginleştirme potansiyeli olan, ancak OpenAI’nin güvenlik bilincine sahip yönetim kurulunun kontrolü dışında kalan yan projelerin peşindeydi. Altman’in kendi yapay zeka yonga üreticisini kurmayı planlarken bu fikirlerini Orta Doğu‘daki egemen varlık fonlarına sunduğu belirtildi. Bu fonlar 10 milyarlarca dolar büyüklüğünde. Altman, Altman’ın son zamanlarda yatırımcılara özel, Nvidia’ya rakip yapay zeka Tensör İşleme Birimi (TPU) çipleri sunduğu bildiriliyor. TPU projesinin kod adı “Tigris” idi ve bir dizi önde gelen girişim firmasının ve hatta Microsoft’un ilgisini çekiyordu. Microsoft, kısa süre önce Azure Maia 100 ve Cobalt 100 işlemcilerini duyurmuştu.
Bu çabalar ve kâr amacı gütmeyen şirketin artan başarısı, Altman’ı güvenlik endişelerini daha yüksek sesle dile getirmeye başlayan Sutskever ile karşı karşıya getirdi. Temmuz ayında Sutskever, şirket içinde geleceğin “süper akıllı” yapay zeka sistemlerini dizginlemeye odaklanan yeni bir ekip kurdu.
Altman’la yaşanan gerginlik Ekim ayında, Altman’ın Sutskever’in şirketteki rolünü azaltmak için harekete geçmesiyle daha da arttı ve bu durum Sutskever’i kızdırarak şirketin yönetim kuruluyla gerginliğe yol açtı.
Dönüm noktası 6 Kasım
Kaynaklara göre 6 Kasım’daki etkinlikte Altman, Sutskever’i ve onun bakış açısına sempati duyan kişileri kızdıran bir dizi duyuru yaptı. Bunlar arasında ChatGPT’nin özelleştirilmiş versiyonları da vardı ve bu sayede herkes kendi ChatGPT modelini yapabilecek ve bunları gelire dönüştürebilecekti.
Takip eden günlerde Sutskever endişelerini yönetim kuruluna taşıdı. Brockman tarafından X’te yayınlanan bir hesaba göre Sutskever, 16 Kasım akşamı Altman’a mesaj atarak onu ertesi gün kurulla bir video görüşmesine katılmaya davet etti. Brockman davet edilmemişti. Ertesi gün öğlen saatlerinde Altman toplantıya katıldı ve kendisine kovulduğu söylendi. Dakikalar sonra duyuru yapıldı ve bunu kaos izledi.
Microsoft’un devreye girişi
Tüm bu kaos silsilesi neticesinde ise belki de tek kazanan Microsoft oldu. Microsoft CEO’su Satya Nadella, birkaç saat önce yaptığı açıklama ile eski OpenAI CEO’su Sam Altman ve kurucu ortağı Greg Brockman’ı işe aldığını açıkladı.
Nadella, hem Sam Altman hem de Greg Brockman’ın Microsoft’un yeni gelişmiş yapay zeka araştırma ekibine katılacağını duyurdu. Nadella, X üzerinden paylaştığı gönderide “Sam Altman ve Greg Brockman’ın meslektaşlarıyla birlikte yeni bir gelişmiş yapay zeka araştırma ekibine liderlik etmek üzere Microsoft’a katılacakları haberini paylaşmaktan son derece heyecan duyuyoruz” dedi.
Ancak halen belirsizlik ortamı hakim. Görünen o ki Sam Altman ve Greg Brockman, Microsoft’a geçerken OpenAI’dan bir kısım çalışanı da yanında götürecek. Microsoft’un OpenAI’ın ana finansman kaynağı olduğu biliniyor. ChatGPT ve diğer tüm hizmetler Microsoft’un sunucularında çalışıyor. Bundan sonraki süreç oldukça ilginç olacak ancak Nadella’nın “OpenAI ile ortaklığımıza bağlı kalmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandığını da söyleyelim.